Akçapınar

Yazar : Fazlı Biçer



Zaman zaman dalar giderim.
Hatırlarım sılayı.
Gözümde tüter birden,
Memleket diyarları.

Kekik kokulu yamaçlarında;
Otlatırken kuzuları,
Etrafımda halka halka olurken;
Bir başkaydı oyunları.

Seher vakti açılırdı.
Evimizin pencere ve kapıları
Bismillah diyerek yapılırdı.
Bereket duaları

Yarı oruçlu geçirirken;
Yaza gelen ramazanları.
Nasıl unuturum nenemin yaptığı,
O güzelim mantıları.

Ne kadar lezzetli olurdu.
Köyümün al al kirazları
Buz gibi akardı;
Her yörenin pınarları…

Yaşayan tarihti,
Köyümüzün ihtiyarları.
Anlatırken savaşları,
Dökülürdü gözyaşları.

Hala devam eder;
Yöremin hayırları.
Ne güzelde yenir,
Yufka ile pilavları.

Yolarını bekler analar,
Gelsin diye gurbet kuşları.
Bir başka coşku olur,
Ramazan ve kurban bayramları…

Meşhurdur elbet
Yörenin halk oyunları.
Ne kadar da eğlenceli olur,
Düğün alayları.

Unutamaz damat,
Kendisine yapılan oyunları.
Nasıl tarif edilir ki;
Cevizli baklavaları.

Her konuda anlaşırlar,
Çoktur ortak noktaları.
Tarife gerek yok!
Onlar Anadolu insanları.

Herkese her zaman açıktır
Kapanmayan kapıları.
Muhabbetlerine doyum olmaz,
Bir başkadır gırgırları.

Zaman zaman bir araya gelinir.
Anarlar geçmiş yılları.
Ziyaret edilince mezarlar,
Dökülüverir gözyaşları.

Sakarya’nın tarihidir,
AKÇA PINAR diyarı
Bağrında taşıdığı güzellikleri,
Nasıl anlatılır ayrı ayrı.

Ayrı ve uzak olsak da,
Kopmaz gönül bağları.
Gözümde tüter elbet,
Köyümün ova ve yaylaları.