Yaklaşık bir sene önce açtığımız Akçapınar Köyü Web Sitemizi bugün itibarıyla yeniledik.
Sitemizde yeniliklerin devam edeceği bilgisini vererek, yeni tasarım ile ilgili yorumlarınızı bekliyoruz.
Web Sitesi Yöneticisi : Mustafa Çelikpençe
Yazar : Ali Seyyar
FOTO: (Soldan sağa): Ali Seyyar, Dumanköylü Hacı Yakup Hoca; Saadettin Arıcıoğlu.
Yaşlılık, eğer kader planında başka bir senaryo çizilmemiş ise her insanın dünya hayatında yaşayacağı bir süreçtir. Yaşlılık, aynı zamanda ölüm için bir hazırlık dönemidir. Bu şuurla yaşayan yaşlı insanlar, ölüme her zaman hazırlıklıdırlar. Dumanköylü Yakup hocayı, bildim bileli hep yaşlı fakat birçok yaşlı insandan farklı olarak aktif bir insandı.
Çocukluğumdan beri Almanya’dan Türkiye’ye ailece tatil için geldiğimizde kendisiyle mutlaka görüşür ve o tatlı tebessümlerinden manevî haz alırdım. Zaman ilerledikçe de kendisine olan manevî bağlılığım, artarak devam etmiştir. Memleketime temelli döndükten sonra da kendisiyle sık sık görüşür ve rüya gibi metafizik konular hakkında sohbet ederdik. Adapazarı’ndaki hanemize özel olarak üç kez ziyarette bulundu. En son ziyareti yeni doğan kızımız Zeynep Dilara içindi. Son kez kendisini Burak Terzi kardeşimizin nişan merasiminde görüp elini öpmüştüm. Masasında İstanbul’daki muhipleri bulunuyordu. Köylülerimiz hocalığı dışında onun derin dünyasını pek fark edememişlerdi ama uzaklardaki insanlar ondaki manevî zenginliği keşfedebilmişlerdi. Sık sık il dışına çıkar ve kendisine manevî yönden bağlı olan dostlarıyla bir araya gelirdi.
Özel Hatıralarımız :
Özel sohbetlerimizde bana geçmişte yaşadığı birçok ilginç olayı anlatırdı. Bazen de benim ısrarlı sorularım karşısında gördüğü rüyalarını söyler, ben de onları ileride değerlendirmek maksadıyla not ederdim. Özellikle sadık rüyalar, insan hayatına yön veren özel ilahî mesajlar olmaları hasebiyle önemli birer kaynaktır. Burada özel rüyalarını detaylı bir şekilde dile getirmeyeceğim ama aldığı bazı kararların, rüyalara dayandığını söyleyebilirim. Mesela zamanın haylaz bir talebesinin, Akçapınar köyümüzün camiisinde tertiplenen Kuran Kursundan sık sık kaçmasına rağmen hocamızın onu her defasında evinden alıp üzerinde ısrarla durup onu sonuna kadar okutması, rüyada kendisine verilen görevden dolayıdır. O talebe, bugün Sakarya’nın meşhur Orhan Camii’nin çok sevilen bir müezzinidir.
Akçapınar Köyünde Görev Alması :
Yakup hocamızın genç yaşta Dumanköyü’nden Akçapınar köyümüze imam olarak gelmesi veya getirilmesi de ayrı bir olaydır. Rahmetli dedem o zamanlar köyümüzün muhtarıdır ve o dönemlerde imam kıtlığı olduğu için, bizzat Yakup hocayı Dumanköyü’nden alıp köyümüze getirir. Ancak bu iş, o kadar kolay olmaz. Yakup hocamızın rahmetli babası oğlunu aslında vermek istemez, çünkü tarla bahçe işleri için bir işgücüne ihtiyaç vardır. Onun için kabul edilmez düşüncesiyle yüksek bir maaş (aslında arpa veya buğday) talep eder. Dedem de buna rağmen teklifini hemen kabul eder ve babası da mecbur olur oğlunu göndermeye. Aslında dedemin Yakup hocayı köyümüze imam olarak getirmek istemesinin bir başka önemli sebebi daha var. Kardeşi yani Halil ismindeki büyük amcam hasta yatağında ölümü beklemekte ve dedem de kardeşinin son nefesini bir imamın manevî refakatinde vermesini istemektedir. Nitekim öyle de olur. Ayrıca Yakup hoca, rahmetli Halil amcamızın mezarlığını dedem ile birlikte bir iki hafta boyunca ziyaret edip ruhuna Kuran’dan sureler okurlar. Bu esnada anneannem (Halil amcamın kız kardeşi Sıdıka Hanım) bir rüya görür. Rüyasında Halil amcam, Yakup hoca’nın kendisi için okuduğu Kuran’dan çok ferahladığını ve teşekkür babında kendisine bir hediye vermek istediğini ve Yakup hoca’nın evlerine giderek, dul eşinden dolapta saklı olan hiç giyilmemiş bir gömlek ile çorabı istemesini söyler. Yakup hoca da anneannem tarafından kendisine iletilen ve rüya âleminden gelen bu mesaj doğrultusunda görevindeki ilk hediyesini almış olur.
Rahmetle Anıyoruz :
Kendisiyle yaşadığımız epey hatıralarımız var. Bir keresinde birlikte eşim, annem ve Kavuşların Ayşe teyze ile birlikte rahmetli şeyhinin Göynük’teki mezarlığına gitmiştik. Kendisinin hangi manevî kaynaklardan beslenmiş olduğunu böylece öğrenmiş oldum. Bütün sevdiğim insanlar, bizlerden tek tek ayrılıyorlar. Yakup hocamız da ansızın aramızdan ayrılıverdi. Cenazesine bile katılmak mümkün olmadı. Çünkü ruhunu teslim ettiğinde bir sempozyum sebebiyle yurt dışındaydım. Köyüme gittiğimde Yakup hocamın yokluğunu çok hissedeceğim. Çünkü o benim manevî bir rehberimdi. Ruhuna her daim Fatihalar okuyup, manen de olsa muhabbetimi ve birlikteliğimi devam ettireceğim. Ruhun şad olsun, sevdiklerinle birlikte ol Yakup hocam.
Yazar : İsmail Çelikpençe
Bize iletilen kelimelerle birlikte yöresel kelimelerimizi yayınlamaya devam ediyor, okuyucularımızın ilgisini bekliyoruz.
Deşteyere : Boşu boşuna, nafile yere anlamında kullanılır.
Hıştama :Sen konuşma, dur bakayım hele sen konuşma bakayım anlamında
Hava yere : Boş yere, Gereksiz yere anlamında kullanılır.
Tevekkeli : Kendinden emin değil, kendine sahip değil anlamında kullanılır.
Höregeçti : Çok makbule geçti, benim için çok iyi oldu anlamında kullanılır.
Deminçik : Biraz önce anlamında kullanılır.
Habire: Devamlı, sürekli anlamında kullanılır.
Gaz : Erkekler hanımlarına seslenirken kullanırlar.
Gı : Kadınlar kocalarına seslenirken kullanırlar.
Andan : Ondan anlamında kullanılır.
Hincik : Şimdi, şu anda anlamından kullanılır.
Cıbır : Zayıf anlamında kullanılır.
Atık : Netice olarak anlamında kullanılır.
Emme : Öyle ama anlamında kullanılır.
Bekide : Öyledir anlamında kullanılır.
Madem : Öyleyse anlamında kullanılır.
Dakınmak : Zinet eşyalarını kullanmada kullanılır.
Aklının işi olmaz : İlgilenmez, umursamaz anlamında kullanılır.
İş tutmak : İş yapmak, genelde kadınlar bu kelimeyi el işi için kullanırlar.
Şaşkın : Rengi kaçmış , zayıflamış anlamında kullanılır.
Bıldır : Geçen sene anlamında kullanılır.
Duragalmak :Yorulmak anlamında kullanılır.
Güyüm : Daha çok su ısıtmak için kullanılan su kabına denir.
İbrik: Bu da su kullanma kabı olarak kullanılır. Genellikle emzikli olur.
Çotura : Çam ağacından kesilen otuz santimetre civarındaki parçanın içi oyulur, altı ve üstü yine çamdan yapılan yuvarlak iki kabakla kapanır.
Sinek : Bu da çam ağacının içi alttan oyulur, üstü su doldurmak ve içmek için şekillendirilir.
Teste : Topraktan yapılan su kabı.
İmayınak : Pek çok anlamında kullanılır.
Meyni meyni : Devamlı , sürekli anlamında kullanılır.
Mani mani : Bu kelime de devamlı anlamında kullanılır.
Haybiye : Buşu boşuna anlamında kullanılır.
Höşnek : Avanak, enayi anlamında kullanılır.
Hadişurdan : Öyle söyleme anlamında kullanılır.
Anadınmı : Dolgu kelimesi olarak öyle değimli anlamında kullanılır.
Sızlamak : Ağrımak anlamında kullanılır.
Ahamanin : Ünlem olarak haret anlamında kullanılır.
Ehöyleysem :Peki anlamında kullanılır.
Kendilerine bir ömür boyu mutluluklar diliyoruz.
Davetiye Bilgileri :
13 Aralık 2009 Pazar Günü Saat : 13:00 - 17:00 Arası
Vizyon Düğün Salonu
Adatıp Çarşı Şb. Sokağı Kiler Market Üstü / Adapazarı
İrtibat Tel : 0 505 816 06 46
İstanbul'da ikamet eden hemşehrilerimiz, odun ve kömürlerini alarak kış hazırlıklarını yapmaya başladılar.
Birbirlerine yakın evlerde oturan köylülerimiz, beraber imece usülü çalışarak, her hafta birine odun kırıyorlar.
Yaşam şartlarının zorlaştığını, oduna para vermeyerek masraflarını azaltmaya çalıştıklarını belirten hemşehrilerimiz, hem eğlendiklerini hem de çalışarak ev bütçelerine katkıda bulunduklarını belirttiler.
Hemşehrilerimizi bu birlikteliklerinden dolayı tebrik eder, iyi çalışmalar dileriz...
Bazı kelimeler vardır ki, sadece yöremizde ve köylerimizde kullanılır. Bu kelimeler zamanımızda yeni yetişen nesiller tarafından kullanılmamakta, anlamları bilinmemekte ve unutulmaya yüz tutmaktadır. Bu durum büyüklerle gençler arasında iletişim sıkıntısı oluşturmaktadır.
Bakınız size yaşanan bir olayı anlatayım:
Evin yaşlı büyük babası dış kapının önüne hava almak için oturur. Üşümeye başlayınca da evdeki gelinlerine seslenir:
“Bana oradan setremi verin.”
Gelinler anlayamazlar ama setreyi aramaya başlarlar.
Büyük baba setresi gelmeyince gelinlerin, istediği şeyi anlayamadıklarını tahmin eder ve der ki:
“Bakın orada muharmanın yanında.”
Gelinler bunu da anlayamazlar. Büyük baba bu defa da derki:
“İşte orada peşkir var, onun yanında.”
Gelinler yine anlayamazlar.
Pirleli Rasim, Taraklı Gölpazarı yolunun 8. kilometresinde Kayaboğazı göletine iki kilometre mesafedeki bir yere güzel bir çeşme, yanına da küçük bir mescit yaptırmıştır. Burası, Taraklı Gölpazarı arasında harika bir mola ve dinlenme yeridir. Gölet bittiğinde manzara daha da güzelleşecektir. Etrafı çam ağaçları ve ormanlarla çevrili buradaki çeşme, yörenin Mengenden sonra suyu en çok olan bir çeşmedir. Gelecekte Taraklı Geyve arasındaki soğuk su mola yerinden daha güzel bir görünüme sahip olacaktır.
Komşu köyümüz Hacıaliler Köyü'nde, Yukarı Nezamlardan Mehmet Özer'in eşi, Cemalettin Özer'in annesi Hatice Özer vefat etmiştir.
Cenazesi bugün (19 Ekim 2009 Pazartesi), öğle namazından sonra kılınacak Cenaze Namazının ardından, Hacıaliler Köyü mezarlığına defnedilecektir.
Merhumeye Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı diliyoruz...
İletişim için Cemalettin Özer Ev Tel : 0 264 496 00 63
Köyümüz Malaslar Sülalesinden Tahsin Biçer, 04 Ekim Pazar günü yapılan düğün sonrası dünya evine girdi. Tahsin'i mutlu gününde sevenleri yalnız bırakmadı. Köyümüzde yapılan diğer düğünlerden farklı olarak, düğünün bir kısmı salonda, bir kısmı da köyümüzde gerçekleştirildi.
Not : Fotoğrafları yazının devamında bulabilirsiniz...
Kayaboğazında yapılmakta olan Türkiyenin 4,. Marmara Bölgesi'nin 1. büyük göleti biterse, Gölpazarı Taraklı yolunun nereden gideceği merak edilmektedir. Edinilen bilgiye göre, yolun tamamlandığında Gölpazarı Çamtepe yol ayırımındaki dereden karşıya geçeceği, Pirlerlilerin eski sayasının ve acı suyun üstünden; Gerişlerlilerin eski harman yerinin karşısından yola ineceği beyan edilmektedir.
Her yıl bayramlarda olduğu gibi, bu yıl da Ramazan Bayramı'nda köyümüzde, hemşehrilerimize ve misafirlerimize, Öğle Namazı'nı müteakip Camii'de yemek verildi.
Geleneksel olarak düzenlenen bu organizasyonlar ile hemşehrilerimiz ve misafirlerimiz, birbirleriyle kaynaşıp, sohbet etme ve hasret giderme fırsatı buluyorlar.